21 Kasım 2010 Pazar

The Other Guys - Yedek Polisler (2010)


The Other Guys [IMDB Puanı:6.8/10], 2010 yapımı bir Adam McKay filmi. Aslında gayet gülüp eğleneceğim bir film bekliyordum. İşin içinde Will Ferrell vardı, komedi denince son zamanlarda akla gelen isimlerdendi. Onun dışında kadronun devamında Eva Mendes, Samuel L. Jackson, Mark Wahlberg, Michael Keaton gibi isimleri gördüğümüzde merakımız biraz daha artıyor tabiki de. Filmden biraz bahsedersek, New York Polisi dedektifleri Christopher Danson ve P.K. Highsmith (Dwayne Johnson ve Samuel L. Jackson) şehrin en sıkı ve en sevilen polisleridir. Şöyle ki adamlar 3 gram kokain var die iki herifi manyakçasına kovalama sahneleriyle başlıyor film. Adamlar işi o kadar taşşağa bağlamışlar o kadar eğleniyorki şehir umurlarında deildir. Ortalığın mına koyup geçiyorlar, indirmedik cam çerçeve kalmıyor. Şehre milyon dolar hasarın ardından herifleri yakalarlar ama gel gör ki kimse onlara bi bisey diyemez. Hatta gazeteciler sorar: "yahu 3 gram kokain var die 3 milyon dolarlık hasar, bu ne hayvanlıktır dedektif Highsmith, neler hissediyorsunuz açıklar mısınız?", cevabı ise gayet alakasız bir sekilde seyirciye oynayaraktan şöyle olur: "new york seni seviyorum aman tanrım..." Aslında koy götüne gitsin tarzı bi cevaptır bu. Ama genelde klasik polisiye amerikan filmlerinde de oldugu gibi bi ton çatışmanın, kanın ve hareketin içinde olan bu polislerdir ve onlar hep bir numaradırlar, herkes onlara hastadır, butun guzel hatunları onlar kapar, eglence, karizma, falan filan vs hersey onlarda mevcuttur. Bi de arka planda olan polisler vardır, bütün gün ofiste oturup g.t büyüten, durmadan neskayfe, çay, çörek, börek yiyen, hiç bir zaman bir numara olamayan ve olamayacak olan polisler vardır. Onlar digerleridir(The Others!). Onlar sürekli ezilen, hor görülen, sövülen, adeta insandan sayılmayan bir topluluktur. Gamble ve Hoitz (Mark Wahlberg ve Will Ferrell) digerleri adına bu ezikliği en çok içlerinde hissedenlerdir. Önlerine gelen bi dava ise onlara kahraman olmaları için bir fırsat verecektir ama o kadar sakar ve denyolardır ki davanın içine sıçtıkça sıvayacaklardır. Bu diger polislerin, ezilmişlerin hikayesidir aslında. Filmin geneline bakarsak belli espriler ve sahneler dışında pek fazla gülünecek yerleri yoktu bana göre. İnsanları daha çok güldürmeye çalışıcam die uzun uzun diolagların dozu artırılarak aslında iice saçmalatmaya doğru yol almış hersey. Şunu da eklemeden geçemicem, film daha yarısına gelmeden o baştaki eğlencesini ve havasını kaybetti gitti nerdeyse diyebilirim. Sonuç olarak bu filmi izlesem ne olur izlemesem ne olur die de ikilem de kalmayın bence. Çünkü izlesen de izlemesen de bi bok fark etmez. Ya da neyse izleyin siz bilirsiniz.